Doğumda Epidural Analjezi
Annelik duygusu,gebeliğin ilk aylarında başlayıp doğum anında en yüksek düzeye ulaşan olağanüstü bir duygu selidir.Bu süreç, içinde “doğum sancısı korkusu”nu da barındırır.”Doğum sancısı”,doğum için vazgeçilmez olan;rahim kaslarının kasılması sonucu ortaya çıkan çok şiddetli bir “Ağrı”dır.
Hissedilebilecek “Ağrı” ya da “Sancı”nın şiddeti; bebeğin boyu-pozisyonu, pelvis(çatı)genişliği, kasılmaların gücü, geçmiş deneyim ve beklentiler, ağrı eşiği ve henüz çözülmemiş nedenlere bağlı olarak değişir.
Bu olağanüstü olayı ve duyguyu, harika bir deneyim ve anı haline çevirmek için bu ağrının olabildiğince hafifletilmesi şarttır. Bu da Anestezi Uzmanı’nın işidir.
Temel terimleri açıklayarak yola koyulalım:
Aljezi=Ağrı Analjezi=Ağrısızlık
Estezi=His Anestezi=Hissizlik
Normal doğumda yaptığımız iş sadece; ağrı hissini beyine ileten sinir liflerini,lokal anestezik ilaç ile geçici olarak bloke etmektir,hastanın bacakları tutmaktadır,dokunma hissi mevcuttur.
Sezaryende ise verilen ilaç dozu arttırılarak,ameliyat olacak bölgede tam hissizlik(anestezi)ve motor blokaj(hareketsizlik)sağlanmaktadır.
Halk arasında “Ağrısız Doğum” diye bilinen olay “Epidural Analjezi”uygulamasıdır.Sezaryen ve diğer kadın hastalıkları ameliyatları için ise ilaç dozu arttırımıyla “Epidural Anestezi”boyutuna geçilir.
“Epi(Peri)dural” aralık;omuriliği saran zar(Dura) ile,omurlar arası bağdokusunun arasında kalan ,milimetrelik kalınlıkta bir boşluktur.Burada karın içi organların duysal uyarılarını beyine ileten sinir uçları,yağlı gözeli doku ve negatif basınç vardır.Bu aralığa özel bir teknikle girilip tek doz veya kateter yerleştirmek suretiyle tekrarlayan ilaç enjeksiyonu sayesinde ,birçok karıniçi ameliyatta yapılmaktadır.
Burada seçilen doz; sadece rahim kasılmalarıyla oluşan ağrıyı ortadan kaldıracak,”Rahim kasılmaları”nı ise azaltmayarak normal doğumun seyrini negatif yönde etkilemeyecek şekilde Anestezi Uzmanınca ayarlanacaktır.Bu yöntemde sadece “Ağrı İletimi”bloke olur,”Dokunma Duygusu” ve “Hareket” kısıtlanmaz.Anne adayı bu süreçte kalkıp oda içinde yürüyebilir,her türlü ihtiyacını görebilir.
“Rahim kaslarının kasılması” ve “Anne adayının Doğum Eylemine Aktif Katılımı “etkilenmez.
Tabii ki zorunlu durumlarda “Sezaryen”operasyonu gerekebilir.Bu durumda yeni bir uygulama yapmayız,sadece ilaç dozunu gerektiğince arttırırız.Bu durumda bile hasta bacaklarını oynatır haldedir,yani”Motor Blokaj” oluşmaz.
“Motor Blok” olarak adlandırılan “Hareket Kaybı”nın olması durumu;
Omurilik sıvısının içine lokal anestezik madde verilerek uygulanan “SPİNAL ANESTEZİ”sırasında olur.Bu fark “Epidural” ile “Spinal”arasındaki en önemli farktır.
Doğum sancıları ritmik,periyodik hale gelip rahatsızlık vermeye başladığında (Rahim ağzı açıklığı 3-4 cm olduğunda)”Epidural Kateter”takılması gerekir. Ağrı veren bir işlem değildir,hasta tercihan yan yatar,cenin pozisyonu alır,cilt dezenfekte edilir,cilde lokal anestezi uygulandıktan sonra özel bir iğne ile aralığa ulaşılır ve kateter(silikonlu bir materyeldir,milimetrik kalınlıktadır)yerleştirilir,iğne çıkarılır,flasterle tespit edilir.Hasta yatarken varlığını hissetmez.
Vücudumuzda ağrı reseptörleri(algılayıcılar),rahatsız edici etkileri(ağrı,basınç,çekilme,gerilme vb.)önce Omuriliğe oradan da Beyin’deki “Ağrı Merkezi”ne ulaştırır. İşte biz “Epidural Aralık” dediğimiz bölgedeki sinir uçlarını geçici olarak bloke ederek “Doğum Ağrı”sının Beyine ulaşmasını engelliyoruz.
Doğumun 1.Evresi’nde rahimin kasılması ve rahim ağzının açılmaya başlaması,2.Evresi’nde doğum kanalının gerilmesi ve rahim ağzının iyice açılması “Ağrı”yı yaratır. Epidural kateterden aralıklı olarak verilen lokal anestezik+opioid analjeziklerle bu ağrı hissi önlenir ve doğumun ilerleyişi kolaylaşır. Rahimden gelen uyarıları ileten sinir lifleri;yukarıda T 10 (10.göğüs omuru)ile aşağıda S 5 (5.kuyruk sokumu omuru)arasındadır.(Şekil:2)
Bu açıdan “Epidural Kateter”uygulaması yaygın olarak L 3-4 veya L 4-5
(Lomber-Bel Omurları)arasından yapılır.
Normal doğumda verilen ilaç dozu sadece ağrıyı keser,anne adayının bacakları hareket edebilir. Sezaryen’de ise verilen ilaç dozu artırılır, T 4 (4.göğüs omuru)seviyesine kadar uyuşma ve hissizlik(Anestezi)sağlanır,bacaklar zor hareket eder,3-4 saat içinde normale döner.
Kan sulandırıcı ilaç kullananlara,uygulamanın yapılacağı bel bölgesinde enfeksiyon, yara,tümör vb lezyon olanlara,Kafa içi basıncı artmış kişilere,şiddetle reddedip korkan kişilere UYGULANMAMALIDIR.
Uygun koşullarda ve “UYGULAMADA DENEYİMLİ KİŞİLER”ce yapıldığında “FELÇ KALMA,SİNİR HASARI V.B”gibi yan etkiler sözkonusu değildir.
Olası Minör(Düzeltilmesi mümkün)sorunlar:
Tansiyon,nabız düşmesi,bulantı-kusma,enfeksiyon,başarısız blok vs.
İlk doğum analjezisi 1847’de Dr.J.Y.Simpson tarafından Edinburgh/İNGİLTERE’de kloroform ile uygulanmıştır.Dr.J.Snow 1853’de Kraliçe Viktoria’ya 8.doğumunda ayni uygulamayı yapmıştır.(Kraliçe Doğumu adı takılmıştır)
İlk “LOMBER EPİDURAL ANESTEZİ” 1921’de İspanyol Dr.F.M.Pages tarafından gerçekleştirilmiştir.
İlk “KATETER İLE KONTİNÜ EPİDURAL ANESTEZİ”İSE 1935’de ise Romanya’lı Dr.Eugene Aburel tarafından uygulanmıştır.
1960’lı yıllardan itibaren tüm dünyada yaygınlaşan Epidural Anestezi uygulaması,diğer denenen tüm farklı “Analjezi Yöntemleri”ne kıyasla
“STANDART VE EN AZ YAN ETKİLİ YÖNTEM”olarak doğumda da yaygın kullanıma girmiştir.
Hastanemizde 3 kişilik ekibimizle ;MAYIS 1993’den beri
yaklaşık 90000 den fazla “EPİDURAL ANALJEZİ/ANESTEZİ” uygulamasını makro komplikasyon olmaksızın başarıyla gerçekleştirdik ve devam ediyoruz.MAYIS 1993-2003 arasındaki 30000 uygulamamıza ait Bilimsel Yayınımızı gerek internetde ,gerekse hastanemizde görüp inceleyebilirsiniz.
Anne adaylarına son sözümüz:Herşeyin en iyisine layıksınız.Ağrısız ve Güleryüzlü bir doğum için sizleri bekliyoruz.